Şu
sıralar nostalji oyunlara pek bir merak sardım. Belli bir yaşın
üstündekilerin özellikle hatırlayacağı şu atari salonlarındaki
oyunlardan bahsediyorum. Okul çıkışlarında ya da okuldan kaçarak
gittiğimiz atari salonu oyunları. Aslına bakarsanız çok fazla bilgisayar
oyunu meraklısı biri değilimdir. O zamanlarda deli gibi atari oydığımı
söyleyemem. Ama otuzuna yaklaşmış herkesin bu oyunlardan en az bir kere
oynamış olabileceğini düşünüyorum. Hangi oyunları oynardım diye şöyle
bir düşündüğümde ilk aklıma gelenler Street Fighter, Final Fight, Punisher ya da Mortal Combat.
Ama hatırlayamadığım ve daha bilmediğim aslında o yıllara ait çok oyun
vardı. 90′lı yıllarda tam bir atari kültürü hakimdi oyun piyasalarında.
Tabi öyle her evde bir pc ya da oyun konsolu bulmak mümkün değildi.
İlk tetris oynadığım zamanı hatırlıyorum da gece yatıp gözümü kapattığımda gözümün önüne kutular geliyordu aşağıya doğru düşen. Onları sağa sola hareket ettirip aklımdan oyunu oynuyordum. Ardından Micro Genius ve Nintendo oyun konsolları ile oyunlar evimize girdi. Sabahtan akşama kadar oturur TV karşısında Süper Mario oynar prensesi kurtarırdık. İçinde 1.000.000 tane oyun olan kasetler alır Tank ya da futbol oyunardık. Olmadı tabancasıyla ördek avlardık. Şimdilerde bu durum yerini Internet ya da Playstation kafelere bırakmış durumda. Bundan belki 15 yıl sonra da aynı şeyler bu mekanlar için söylenecek. Gelecekte nasıl bir oyun kültürü olacak doğrusu merak ediyorum.
Gelelim atari salonlarında ayakta dikilerek oynadığımız ve az jeton kaybetmediğimiz. Belki de hiç bitiremediğimiz oyunların bazılarına bir bakalım neler varmış?
Final Fight nam-ı diğer Haggar: Kaçırılan kızını kurtarmak için yanına aldığı iki arkadaşıyla birlikte Haggar, diyar diyar dolaşıp dövmediği adam kalmıyordu. Hikayesi pek sağlam olmayan ama oyundaki karakterlerin çok iyi olduğu aksiyonu bol bir oyundu.
Punisher: Aslında yapılan diğer oyunlarıyla ve sinema filmiyle unutulmayan kahraman Punisher’ın atari oyunu yine o dönemin en çok oynanan oyunlarındandı. Ailesi mafya tarafından yok edilen kahramanımız adını Punisher yani cezalandırıcı koyarak mafyadan intikamını alıyor. Hikaye güzel, oyun daha da güzel.
Cadillac and Dinosaurs: Bu oyunu hâlâ hatırlıyor olmamın en önemli nedeni oyundaki Mustapha adlı karakterden kaynaklanıyor. Zaten oyunun adı bizim için o zamanlar Mustafa’ydı. Ama adı kadar oyunda geçen mekanlarda çok enteresandı. Yine ilerlemeli olan bu oyun da aksiyon diğer iki oyundan daha fazlaydı.
Captain Comando: Bir başka ilerlemeli oyun. Çok fazla sevdiğim bir oyun değildi.
Street Fighter, Mortal Combat, King Of Fighters tarzı dövüş oyunları: Tek jetonla bitirebilenlere gıptayla baktığımız oyunlardı. Oynaması kadar izlemesesi de zevkliydi o zamanlar.
Karşılıklı kozların paylaşıldığı oyun bittiğinde dostluğun kazandığı eğlence merkezleriydi o zamanlar atari salonları. Şimdi bu oyunları nasıl oynayabileceğiniz hakkında birkaç bilgi vermek istiyorum. Bu tür oyunları oynayabilmek için bilgisayarımıza emülatör tarzı bir program kurmak gerekiyor. Programın kendisini, programın kurulumu hakkında bilgi ve içinde binlerce oyunun olduğu bu siteye girerek sözü fazla uzatmak istemiyorum. Artık jeton almaya ve ayakta dikilmeye son. İstediğiniz zaman istediğiniz oyunu oturarak rahat rahat oynayabileceksiniz. Ben Hagar’ın kızını kurtarmaya devam edeyim bari sonra görüşürüz.
Not: Programla falan uğraşamam bana sadece Mario yeter diyorsanız. Buyurun o zaman sadece 2,8 mb’lık zipli dosyayı indirin. Mario Dünyasına adım atın. Çocukluk günleriniz aklınıza gelir belki. Ücretsiz Mario Worlds: İ N D İ R
http://emulasyonturkiye.net/mame-roms/
http://www.emulasyonturkiye.com/